Sonsuza Göre Akort
Efendim şimdi Hz. Mevlana’ya, Hz. Sultan Veled’e kulak verip de birazcık iç alemimizi, düşünce alemimizi aydınlatmaya doğru gittiğimizde, biz kendimizi sonsuza göre akort etmeye başlıyoruz demektir. Neden? Çünkü onların feyz aldığı kaynak, Hz. Peygamberimiz’de ortaya çıkan hakikat. Hz. Peygamberimize ait bir hadisi şöyle yorumlarlar: “Adem nebi daha suyla toprak arasında iken ben peygamberdim.” buyurur. Yani peygamber silsilesini başlatırken Hz. Adem’den başlatıyoruz haliyle ama onun da öncesi var.
Birlik
Zaten, “la nuferriku beyne ehadin min rusulih”, Bakara Suresi’nde bir ayet var, peygamberler arasında tefrik yoktur, ayrım yoktur, hepsi aynı kökten gelir. Aynı esastan gelir. Yarın ahirette başka dinden olanlarla karşılaştığımız zaman akibetimiz ne olacak, buradan önyargılı gidersek o tarafa? Onun için önyargıları bırakmamız, tevhid akidesi üzerine, bir bütün, birlik içinde olduğumuzun idrakını ve inancını geliştirmemiz gerekir diye düşünüyoruz acizane.
Ve bu eserler, bu bilgiler bize ecdadımızın mirasıdır. Bu mirası iyi anlamamız lazım. Bunu anlamanın bir yolu da onları günümüze uydurmak, tatbik etmek, uyarlamak, uyum sağlamak.
Var Olanın Güncellenmesi
Şimdi Mısır’da bir tapınağa gidiyor Saadettin Teksoy. Ekibiyle… “Beeen Saadettin Teksoyyy!” diye. Dün de televizyonda vardı, taklidini yaptılar biraz. Şimdi orada bir tapınağın içinde, dip taraflarda bir yerde, bir kapının üzerinde bazı resimler buldu. Vardı zaten onlar, çektiler. O resimler içinde helikopter, denizaltı, jet uçağı, UFO ve benzeri şeyler var. Bunun tarihi 2500-3000 yıl. 3000 yıl önce bu resimleri bu şekilde buraya resmedenler acaba hangi devirde yaşıyorlardı? O zaman akla şu geliyor: insanoğlu 3000 yıldan bu yana yeni bir şey buldu mu? Hayır, yeni bir şey bulmadı. Var olanı güncelledi.
O halde o var olanın güncellenmesi konusu o kadar önemli ki, işte tasavvuf bunu veriyor bize. Ve Hz. Peygamberimizin de alemlere rahmet olarak geldiğinin de anlaşılması çok önemli. O halde biz düşünce alemimizi, algılama alemimizi bu dünya alanından çıkarmak mecburiyetindeyiz. Ay’ı da düşüneceğiz, Merih’i de düşüneceğiz, başka galaksileri de düşüneceğiz. Ve onları da algılayacağız ki, alemlere rahmet olanın bu enerji sahasını idrak etmeye doğru yelken açalım.
Kapanış
Bugün mazeretimizi size bildirmiştik. Dilek Hanım’dan da özür dileyoruz, gerçi kendisi şimdi geldi, bizim bir davet söz konusu oldu. O daveti reddetmemiz mümkün olmadığı için bir uyarlama yaptık, öğlen paydosunu biraz kısa kestik. Onun için biz müsaade almak durumunda olacağız. Hepinize bu seminere katıldığınız için çok çok teşekkür ediyoruz. İnşallah Şubat ayının bir ve ikinci günlerinde yine dünki gibi cumartesi müzik kursu, pazar günü de seminer tarzında bir programımız var. Sizlere de bunu duyurmuş olduk.
Murat’a ve Emre’ye de teşekkürler organizasyon için. Azize’ye ve Yaşar Ağabey’e de teşekkürler katıldıkları için. Hepinize hayırla kalın diyoruz. Teşekkür ederiz.
Dipnotlar