Estağfirullah

Estağfirullah, ne yapıyor olduğunuza uyanık olarak bakabilmek için çok önemli bir zikirdir. Her gün (en az 2000 kez) yapmak farkındalığımızın artmasında pozitif değişimi önce kendimizde sağlayabilmemizde çok önemlidir.

Negatif emosyonların değişmesinde çok önemlidir. Negatif etkiler, duygular azaldıkça, diğer pozitif düşünce ve davranışların daha çok düzeldiği görülür.

Vesveseler şeytandan gelir. Mesela bir kişinin evi, işi, ailesi vs. güzel hayatı var, yurdunu da seviyor. Burada şeytan seyahatte çünkü negatif duygular, düşünceler onun işi. Allah’la bu konuda kontratı var. Mesela Kuran’da Allah, şeytan sizi fakirlikle korkutur, diyor. Bu ve benzeri vesvese ve anksiyetelere karşı da formüller verilmiştir. (Kuran’daki Felak ve Nas Sureleri gibi) Allah’a inanan ve imanın bilincine varan bir kişide bu negatif duygular gönderilir.

Tüm negatif duygular kıskançlık ve nefretten kaynaklanır. Bizim kendi duygu ve düşünce yapımız var. Diğer bir kişinin de kendi ayrı duygu ve anlayışı var. İnsanların farklı yapılarını kabul etmek gerek. Özellikle ailelerde bu ve benzeri duygular olabilir. Kabul etmek ve saygı duymak ise bu negatif duyguların aşılması için çok önemlidir. Bu sebeple uyanık olmak, duygularımızın farkında olmak için ESTAĞFİRULLAH ile güne başlamak çok önemlidir.

Spirütüel yolda geliştikçe ve farkındalıkla, güzel sabırla insani duygular gelişir.

Herhangi yeni bir duruma karşı kendimizi uyarlama yeteneği, nefsimizi kontrol geliştikçe, gelişir ve kendimizi de rahatsız etme durumundan kurtulabiliriz.

Estağfirullah ile güne başlamak ve gün içerisinde DİL DAMAKTA olmak da, yani damağın dil ile kapatılması halinde, vesvese azalır. Bu sufilerin yanı sıra Zen Budizminin de  -kuan- önerisidir. Ayrıca dıştan gelen bir tesirin de bedenden içeriye girmesi de dil ile önlenmiş de olur. Sema esnasında semazenler dil damakta sema ederler.

İyi işler yapmak isteği ve günahtan korunmak önemlidir. Allah birbirinizi çekiştirmeyin, zandan kaçının diyor. Hz. Mevlana zan konusunu Mesnevi’de oldukça uzun işlemiştir.

(Rahmi Oruç Güvenç 12 Nisan 2015)

---

Şüphe de iblisten gelen bir miras. Olgunluk; kritize etmeden, şüphelenmeden inancı artırarak yaşamakla mümkün. Mesnevi’de Hz. Mevlana aslan hikayelerinde inanarak teslim olmak gerekliliğini anlatıyor. Yani kritik etmemeyi, asıl olana değer vermeyi öğrenmemizin önemini anlatıyor. Aslan daima İLAHİ İRADEyi temsil ettiğinden onunla pazarlığa girmek de asla söz konusu değil.

Olgunluk da kritize etmeyi en aza indirmekle ve inancı artırmakla mümkün. Burada Hz. Mevlana’nın formülü var ki,  o da bizim tavsiyemiz olan tövbe, ancak kuru bir yakarışla değil, göz yaşları ile çoşkuyla yapılan bir tövbe. [12.8.2007]

6. Cilt Mesnevi’den açılan sayfada, tövbe atına binen gökyüzünün en yüksek makamlarına erişir diyor. Bunu açarsak, insanın bilinen bu maddi alemden göklere, yukarılara ulaşabilmesi için, formüller olduğunu görüyoruz. Bu çok güzel bir müjde! Estağfirullah diye bir metod var. El Tevvab da bu anlamda Allah’ın güzel isimlerinden biri.

“Adem nesli hatayı kendinde bildi. O yüzden rahmete erdi” diye hadis var. Bu çok önemlidir. Kendimizi haklı çıkarmak uğruna sebep arayabiliriz.

---

İstiğfar

 Hatanın en aza indirilmesi, zeminin güçlenmesi ufkumuzun açılması ve kriter, ölçü, bulunabilmesi tasavvufta çok önemli.

Ölçüde irade, tecrübe, inanç, doğru istek, doğru yönelme, ümit var. İstiğfara ne kadar zaman ayırıyorsak HAMD için de zaman ayırmamız lazımdır. Teşekkür ettiğimiz şeyin geri planında Allah’ı gördüğümüz zaman kapsam genişliyor, derinlik artıyor. Derinlik artınca da eşyanın sırrı görülüyor. Cüzi iradeden KÜLLİ İradeye geçiş de HAMD ile olur diyor, Mesnevi’de Hz. Mevlana, “Peygamberimiz günde 70 kez Estağfirullah dermiş. Estağfirullah demeden zikre başlamak, insanın yıkanmadan parfüm sürülmesine benzer” demiş.

Hz. Mevlana, “İstiğfar benim kalbimi demir gibi güçlendirir, sertleştirir”, diyor.

İmam Gazali “Haya Allah’ı hiç unutmamaktır,” demiş.

Turgut Baba “Haya Allah’ı hiç unutmamaktır, hayanın ihyayı hayatiyeti istiğfardır” dermiş.

Oruç Güvenç’de tüm anlattıklarına ilave olarak diyor ki:

Hatadan dönüş için istiğfar arınma ricasıdır. Bu arınma ricası ile eskinin tamiriyle geleceğe ait doğru geçişler kurulması sağlanır. Hatasız kul olmaz, hatada da ısrarlı olunmaz. Tamirinde Allah’a sığınmak lazımdır. Samimi olmak, samimi duayı güçlendirmek gerekir ki, tüm iradeyi güzel Allah’a bırakabilelim.

Rahmi Oruç Güvenç 12/14/15/16 Ağustos 2007 Notlarından